
Baş ve Yüz Ağrıları
Toplumun sıklıkla önemsiz olarak gördüğü ve nadiren bir hekime başvurduğu ağrı tiplerinin başında baş ve yüz ağrıları gelir. Baş ağrısı nedenleri araştırıldığında genelde altında malign bir şey bulunmamakta fakat bazıları da ciddi boyutlarda olabilmekte ve yaşam standardını olumsuz etkileyebilmektedir.
Her yaştan insanın hayatında en az bir kez yaşadığı baş ağrılarının %80’inin altında organik bir neden bulunamamıştır. Bu tipten baş ağrılarına primer baş ağrısı denmektedir. Sıklıkla sebeplerinin arasında; migren, gerilim tipi baş ağrısı veya küme tipinde baş ağrıları bulunmaktadır. Geriye kalan yüzdelik dilimde ise, araştırmalar neticesinde altında bir patolojinin bulunduğu, tanım olarak sekonder baş ağrısı olarak adlandırılan tipler yer almaktadır. Beyin içi kanamalar, nörolojik ve psikiyatrik sebepler, beyin tümörleri, travmalar, enfeksiyonlar, otit-sinüzit gibi kulak burun boğaz hastalıkları sekonder baş ağrısının nedenleri arasında sayılabilir.
Başın Kemik Yapısı
Kranyum yani kafatası, birçok kemiğin birleşiminden oluşan ve beyni koruyan, kendine özgü yapısı olan bir sistemdir. Kafatası kemiklerinin birleşim noktaları düz değildir ve birçok girintili çıkıntılı yapılardan oluşmuştur. Bu sayede kemikler, birbirleri ile kolayca entegre olabilmektedir. İnsanlarda kafatası yapısı nörokranyum ve visserokranyum olarak ikiye ayrılır. Nörokranyum; beyin ve merkezi sinir sistemini saran kemiklerden oluşur. Bunlar; frontal kemik, parietal kemik, oksipital kemik, sphenoidal kemik ve temporal kemiktir. Visserokranyum ise yüzü oluşturan kemik yapılarıdır. (Üst çene kemiği,alt çene kemiği, elmacık kemikleri ve damak kemiği)
Baş Ağrısında Etkili Olan Ana Sinirler
İnsanlarda baş ağrısına sebep olan etkenler arasında sinirsel yapılar yer alabilir. Özellikle nervus trigeminus ve nervus facialis bu sinirsel yapıların başında gelir. Toplumda en çok görülen gerilim tipi baş ağrıları, bu sinirsel yapıların stres ya da nöropsikiyatrik sebepler nedeniyle etkilenmesi sonucu oluşur.
Baş Ağrısı Tipleri
Baş ağrıları iki ana grupta sınıflandırılır; primer ve sekonder baş ağrıları. Bunun yanında Uluslararası Baş Ağrısı Derneği daha geniş bir sınıflandırma yaparak, 14 ana grup ve yüzlerce subgrup olacak şekilde detaylandırmıştır.
Primer bir başka deyişle fonksiyonel baş ağrıları, altında herhangi bir patoloji bulunmayan ağrılardır. Subtipleri arasında; gerilim tipi baş ağrısı, migren baş ağrısı ve küme tipi baş ağrıları yer alır.
Migren: Çeşitli araştırmalar sonucunda nedeni bilinmeyen baş ağrılarına primer, bilinenlere ise sekonder baş ağrıları denir. Primer baş ağrılarının içerisinde epidemiyolojik olarak en sık görülen baş ağrısı tipi Migrendir. Toplumun yaşadığı migren atak oranlarına bakarsak kadınlar, erkeklere oranla yaklaşık 2 kat daha fazla migren ağrısı yaşamaktadır. Ülkemizdeki migren sıklığına bakacak olursak her 8 kişiden biri migren ağrısı çekmektedir. En sık 3 ve 4.dekadlar arasında görülmektedir.
Küme Tipi Baş Ağrısı: Bu baş ağrısı tipinde, hastalar genellikle oldukça şiddetli, dayanılmaz tarzda, birkaç hafta devam edebilen, kümeler şeklinde atıklar yaşarlar.
Baş ağrısı, hastaları uykularından uyandıracak kadar şiddetli, genellikle bilateral ve göz çevresinde zonklayıcı tarzda bir ağrıdır. Atakların yaşandığı küme döneminden sonra aylar hatta yıllar alan bir iyileşme süreci gelir. Küme tipi baş ağrısı insanların yaşam kalitesini oldukça düşüren ve çoğunlukla altta yatan nedenin hipotalamustan kaynaklanan biyolojik saat anomalilerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Migren ve gerilim tipi baş ağrısının aksine, tetikleyiciler ile ilişkisi yoktur. Alkol alımı küme tipi baş ağrısını oldukça kötüleştirir. Diğer şiddetlendiren neden ise kalp hastalarının kullandığı nitrogliserin içeren ilaçlar olmaktadır. Her cinsiyette görülmekle birlikte erkeklerde daha sık olmakta ve genellikle 2 ve 5.dekadlar arasında yaşanmaktadır.
Boyun Kaynaklı Baş Ağrıları: Baş ağrıları sadece kafatasından kaynaklı olmamakla birlikte, boyun ve kafa arkasında yer alan eklem, disk, sinir kökü gibi yapıların deforme olmasıyla boyun kaynaklı baş ağrıları görülebilir. Bu tipteki ağrılar genellikle bilateral olmakla birlikte, hastaların öykülerinde daha çok baş ve boyun travmasına rastlanır. Ağrı genellikle boyundan başlar ve batıcı olmayan tarzda olup beraberinde bulantı ve kusmalar seyredilebilir. Boyun kaynaklı baş ağrılarının tedavisinde ağrı kesici ilaçlar kullanılmakla birlikte fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları da yapılmaktadır. Eğer hasta bunlardan yarar görmüyorsa girişimsel yöntemler tedavi açısından değerlendirilir.
Tansiyona Bağlı Baş Ağrıları: Hipertansiyon hastaları genellikle ense kökünde zonklayıcı tarzda ağrılar yaşayabilmektedir. Tansiyona bağlı baş ağrılarının tedavisinde genellikle nedene yönelik tedaviler uygulanır.
İlaç Kullanımına Bağlı Oluşan Baş Ağrıları: Genellikle nonsteroid antienflamatuar ilaçların sebep olduğu baş ağrısı tipinde, doktor kontrolünde ilaçların kesilmesi ile ağrılar ortadan kalkmaktadır.
Egzersiz İle Ortaya Çıkan Baş Ağrısı: Egzersiz ve efor sırasında batıcı tarzda ağrı atakları yaşanabilmektedir. Bu ağrıların tedavisinde egzersiz yöntemlerinin düzenlenmesi ve ağrı kesici kullanımı uygulanabilir.